21 Eylül 2012 Cuma

Dinazor yapip boyadik


Tuekiyedeyken gecen ay Tv de gazetenin birinin reklamini gormustum bir gazete dinazor parcalarini kuponla veriyordu. yusuf icin zor olur daha buyuk cocuklara uygun diye dusunup dikkat etmemistim. burda ise buyuk bir alisversi merkezinde her alisveriste kucuk kucuk parcalar halinde demonte sekilde dinazorlar verdiklerini gordum. her alisveriste cocuklu musterilere kucuk kucuk paketler veriyorlardi. ben de her alisveristen aldigim dinazor maketleri birikmis hatta yusuf onlari parcalamisti bile. cok kucuk ve ince is istedigi icin yusufun yasina gore degildi ama baktim gunlerdir sehpanin ustunde daginik bir sekilde duran parcalarla oynuyor neden yusuf da yapamasin biraz yardimla tabiki yapabilir diye basladik dinozorlarimiz icin ayak kucruk kol arayip bulup parcalari birlestirip degisik dinozorlar olusturmaya.

19 Eylül 2012 Çarşamba

Babayla parka gittik.

Gecen pazar babamiz ve cocuklarla birlikte parka gittik. aslinda hergun parka gideriz ama bu sefer yanimizda babamiz vardi. normalde bebegi emzirmek ya da kucagima almak zorunda kaldigim icin yusufla birlikte kuma girip kaleler insaa edemiyoruz yollar yapip onunla birlikte oynayamiyorduk, yusuf da tek basina kumlari saga sola ata saca kendince egleniyordu. daha once saclari uzun oldugu icin her park donusumuzde saclarimizdan kumlari cikarmak icin bayagi ugrasmak zorunda kaliyorduk. simi hazir sacimiz da yok istedigin gibi kendini kirletebilirsin dedik ve babamiz da yusufla birlikte kuma girip onunla birlikte degisik seyler yapmaya calistilar yanimizda getirdigimiz araba ve kum oyuncaklariyla oynadilar.

18 Eylül 2012 Salı

Ehliyet maceram

Yunus dogduktan sonra hareket imkanimin kisitlanmasiyla birlikte artik araba kullanmayi ogrenmem ve eli yuzu duzgun bir araba alip hayati hizlandirmak gerektigini dusundum. Cocuklarin gidecekleri aktivitelere, oyun gruplarina, gidecegimiz arkadaslarimiza ve hatta alisverise bile giderken hem zorluk cekmemek icin hem de alisveris icin surekli esimi aramamak icin artik araba almanin kacinilmaz oldugunu dusunmeye basladim.

17 Eylül 2012 Pazartesi

Göteborg

Arabayla gıttıgımız İscvec Fotograflarını bulduğumda yazmak ıstedıgım bır sehır Göteborg, dönme dolabını ve çıkıp sehre tepeden baktığımız kalesını o soğuk havaya rağmen gezıp dolaşmak ne çocukları ne de bızı yordu...

16 Eylül 2012 Pazar

Bosna

Ogrencıyken ıkı kafadar arkadaş otobüsle yola çıkmıştık Bosnaya, tarıh 2006, ıkı kız ,ne cesaretmıs dıyorum sımdı, Yazmak ıcın bulduğum ılk fırsatta ıns Bosnayı da yazmak ıstıyorum bakalım Bosnayı yazana kadar oraya tekrar gıtmek nasıp olacak mı?

15 Eylül 2012 Cumartesi

kinder surpriz yumurtalari

gecen gun evde ne kadar cok oyuncak oldugunu farkedip bizim adimiza uzuldum, her konuda elim sikidir harcamayi sevmem ama cocuklar icin bir sey gordugumde dayanamiyorum hele ki yusufun istedigi bir sey ise onu almamak benim icin cok zor oluyor. yusuf bir oyuncagi al diye israr ettiginden degil alamam deyince tamam o zaman sonra aliriz diyerek yola devam edebilyioruz ama ben gordugum herseyi ona almak istyiorum. bu ozelligimi torpulemem gerektigini evdeki oyuncaklari toplarken zorlandigimda farkettim. bazen ne oynasak diye kafamiz karisiyor.

Tunus

2011 yılının Ekım ayında gıtmıstık Tunusa. Tabıkı Turk hava yolları ıle rahat bır ucustan sonra genelde sıcak ıklıme sahıp olan ve cok nadır Ygamur gorulen bu sehırde Ucaktan ındıgımız gıbı sagnak yagmura yakalandık. Yagmur surdukce surdu ve yagmura alısık olmadıgı ıcın altyapısı olmayan Tunus sular altında kaldı. Ucaktan ınıp zar zor bızı karsılayan arkadaslaırmızın arabasına bınıp ılerlemeye basladıgımızda bır cok arabanın yarıya kadar suya gırdıgını gorduk.

O zaman Yusuf nerdeyse 2 yasına yaklasıyordu aradan 3 sene gectıgı ıcın ayrıntıları hatırlamıyorum ama Yagmuru unutmam mumkun degıl. Normalde yagmayan yagmur bızım geldıgımız gun baslayıp bızım gıdıcegımız gun ancak gunes actı yanı Tunusda dogru duzgun gunesı goremedık ;(

Orda evler buyuk ve yerler Mermer oluyor kı ev serın olsun. Evler genelde 2 katlı ve mavı beyazlar. Orda toplu tasıma yok sadece sehır merkezınde daıresel kısa ve daha cok turıstık bır guzargahda gıden bır tren var. Insanların ya kendı arabaları var ya da Taksıye bınıyorlar. Orda Taksıler cok revacta cunku Transport ıcın baska alternatıvın yok. Yolcudakı Taksıye bınme zorunlulugu Taksıcılerı de tok satıcı yapmıs. Taksı de pencereyı kapa ya da muzıgın sesını kıs gıbı seyler soyledıgınde sızı kafasına gore taksıden ındırebılıyorlarmıs yani Taksıcı yolcu arasındakı ılıskıde taksıcı yolcuyu degıl yolcu taksıcıyı memnun edıyormus ;(  Keza bız de sehır merkezınde yıne saganak yagmura yakalandık 1.5 yasında cocukla gıdecegımız mesafe kısa dıye bızı hıcbır taksı almadı. Insafsız taksıcının bırı hem Yusufu sevıyor sonra da taksısıne almıyor ya o benı daha da sınırlendırıyor, madem sevıyorsun cocugu hıc mı ınsafa gelmezsın sağanak yagısın altında eve atıyım bunları demezsın ;(

Yanında kaldıgımız arkadas bazen taksıyı bır yerde durup bekleyerek degıl de ısyerınden eve dogru yavas yavas yuruyerek taksı bulmaya calısıyım dedıgınde cogu zaman eve kadar saatlerce yuruyup taksı bulamayıp sonunda eve tek basına dondugu de oluyormus. Bır de ıs saatlerındekı Trafık Istanbul Trafıgını hıc aratmıyor.

Biz orda Araba kıralamak zorunda kaldık. Tunus gezımızın en pahalı Kalemı araba kıralama  oldugunu soyleyebılırım ama toplu tasımanın olmadıgı bır yerde kucuk cocukla gezmeye gıttıysenız araba kıralamak elzem hale gelıyor. Hal boyle olunca orda oturanların kendı ozel arabaları olmaları gerekıyor. Yanında kaldıgımız arkadasın ehlıyetı olmadıgı ıcın ordakı sosyal hayatı eve gelen Arapca ogretmenınden ıbarettı. Zaten bu yuzden cogu zamanı Turkıyede gecırıyormus.

Sosyal hayat demısken orda kadınlaırn cogu calısıyor ve aıle ıcerısınde erkekler bıraz sonuk kalıyormus. Ozellıkle fransız somurgesı oldugunu da dusunursek Kadınların neden erkeklere nazaran daha Domınant oldukları anlasılabılıyor. Zaten ıs cıkısı saatlerınde saclar cesıt cesıt sekıllerde yaptırılmıs suslu elbıslerle kadınlaırı gormek mumkun. Aslında kadın erkek ılıskıleri turkıyedekıne cok benzermıs.



Kayravan:

Unesco nun dunya mırası lıstesınde olan Kayravan sehrı Arap general Ukbe bın Nafi tarafından ordugah olarak kurulmus ve hemen bır camıı ınsa edlımıs. Ukbe bin Nafi camıı Afrıkada ılk ezanın okunugu camıı olmus. Sehır Ordugah olarak kuruldugundan gıttıgınız heryerde karsınıza yuksek Surlar cıkıyor. Ve cogu da orjınallıgını koruyabılmıs.


Devamı gelıcek

4. ay kontrolumuz

Gecen hafta tasi taragi toplayip cocuklari hazirlayip yine Viyanaya doktor kontrolumuze gittik, daha once gunu birlik Viyanaya gidip gelme maceramiz burdan yazmistim. simdi sadece doktor kontrolumuzu yazmak istiyorum.

Doktora girdigimizde sekreter kiza 4. ay kontrolumuz icin randevumuz oldugunu soyledim, bugun sadece duzenli kontrollerimizden biri olucakti ben simdiye kadar asi olmak istedigimizi ya da ne zaman asi olacagimizi sormadigim icin asi ile ilgili su gun gelin y ada bugun asi yapmaliyiz vakit cok gecmis gibi herhangi birsey soylememislerdi. bu sefer bebege ilk asinin ne zaman yapildigini sordum sekreter kiz cocuk hasta degilse isterseniz simdi yapalim dedi ben de bu konu hakkinda daha once verdiginiz bilgilendirme brosurlerini dosyalari okudum nette d ekendim arastirma yaptim asi yaptirmamaya karar verdigimi soyledim, nasil asi yapmamaya karar veridigmi burdan yazmistim.

Herhangi bir hastaligimiz olmadigi ve  sadece kontrol icin gittigimizden dolayi bebegimizi once kilosunu tartip sonra boyunu olcerek gozune kulagina bakarak standart kontrollerini yaptiktan sonra doktorla gorusmek uzere tekrar beklemeye basladik. beklerken doktorun panosunda Asi ile ilgili danisma randevusu verildigini gordum, bir de asi ve cocuk sagligi ile ilgili yayimlanmis onerilen kitap listesi vardi ve listenin basinda benim kendi el yordamiyla netten buldugum Dr. Graff in Kitabi vardi. demek simdiye kadar yaptigim arastirmalarimda dogru yolda ilerliyordum dogru kaynaklardan

Kel Oglan olduk ;)

Buraya ne zaman yeni birseyler yazmak istesem ogullarim bir sekilde engel olmayi basariyorlar. dolayisiyla yasadiklairmizi biriktirip yazmak zorunda kaliyorum. haftasonu yazmak icin vaktim oluyor cunku cocuklar evde esim cocuklarla ilgilenebiliyor.

gelelim gecen haftadan notlarimiza:

oglum 3 yasina yaklasti ve simdiye kadar saclarini hic sifira vurmamistik her seferinde gozlerine kadar inen saclarini makasla ucundan keserdik, saclari uzun duz ve inceydi ve saclarini sallayip oyuin oynamayi cok severdi, saclarini da cok seviyordu. ama geceleri uyurken cok terliyor ve saclari islak kaliyordu malum mevsim degisikligi donemindeyiz ve kolay hastalanilan bir donemdeyiz. hem cok terledigi icin hem de henuz hic saclarini kokten kesmedigimizden hadi bu sefer sifira vuralim dedik

9 Eylül 2012 Pazar

Yusufla yaptigimiz Elisi ve resim orneklerimiz


kagitlardan sac yaptik, duz bir resme kagitlarimizi keserek sac seklinde kafasina yapistirdik cok da guzel oldu ;)
Kartondan ormanimiz ;)
Sise Mantarlariyla resim yaptik yukardaki mavi karton ustune ve assagidaki siyah karton ustune mantar boya ;)

Kelebekleri ogreniyoruz: Tirtilin macerasi.

Mayis ayinda aldigimiz Merakli Minik dergisinin konusu Kelebeklerdi,(http://www.biltek.tubitak.gov.tr/merakliminik/mayis12/images/S-65-14b.jpg)

Yusuf o sayiyi cok sevdi ve elinden dusurmedi desem yalan olmaz, Tirtillari, tirtillarin nasil yasadigi ne yedigi ve en onemlisi nasil kelebege donustugu onun ilgisini cok cekmisti. hergun tekrar tekrar kelebekleri okurken bir gun kutuphanede bir Tirtilin kelebege donusme hikayesini anlatan bir cocuk kitabi gordum.

yalniz kitabi ozel yapan sey herseyi tirtilin gozunden onun boyuna gore anlatmasi onun yasaminda hissettigi duyulara gore cizmesiydi. mesela:  normalde bir arabanin sesi bize normal gelirken tirtilin yanindan gecen araba hem cok gurultulu hem de sarsintili oldugu icin tirtil korkup kafasini assagi egerek kendini koruyor

Cocuklarla Diyarbakir, Trabzon, Rize yolculugu

uzun bir aradan sonra yazmak icin tekrar firsat bulabildim, 1 aya yakin buralarda yoktum, uzun sureli bir plan yaptigimiz icin yola cikmadan valizleri toplamak biraz zor oldu sagolsun Yusuf valize benim koyduklairmi begenmeyip bazi seyleri cikarip kendi oyuncaklarini koyunca valizi evden cikana kadar tam olarak toplayamadim ;) sabah erken saatte daha cocuklar uyanmadan arabaya bindik yusuf arabaya binerken uyandi ve ucaga binicez diye sevindi yunus uyumaya devam etti.
hava alani fransa sinirinda oldugu icin guvenlik gorevlileri sinir kasabalarinda yasayan fransizlardandi. o kadar yere gittim basel havaalanindaki fransiz guvenlikciler gibi kaba ve burnu buyugunu gormedim.

6 Eylül 2012 Perşembe

kartondan yol


oglumla birlikte cocuk makasi da kullanarak yaptik yesil zemin karton uzerine kestigimiz gri renkten kartonla yollar yaptik kucuk arabalarini surebilecegi sekilde internette bir yerden gormustum bunu,  . oglum cok sevdi yollari deldi kendince boyadi ama hala oynanabilecek kivamda. ilk gun yirtar dayanmaz diye dusunmustum bu sefer oglum beni yalanci cikardi yirtip parcalamadan hala oynuyor. daha buyuk bir kartonla daha genis capli bir kasaba bile yapilabilir ;)